ATATÜRK VECİZELERİ
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek
değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız
bu yeterlidir.
Cumhuriyeti,ve onun
gereklerini yüksek sesle anlatınız.Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli
olan hiçbir durumu kaçırmayınız.
Bu memleket tarihte
Türktü, halde Türktür ve
ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.1923
Ben,Türk
ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin
bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu âdeta
gözlerimle görüyordum. 1937
Cumhuriyet ahlak
üstünlüğüne dayanan bir ülküdür;Cumhuriyet erdemdir.
Millî egemenlik
öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok
olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmağa
mahkûmdurlar. 1929
Milletimiz din ve
dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet,
milletimizin kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve
alamaz.1923
Bizce: Türkiye
Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en
muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir.
Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelâde politikacılıkla
milleti parçalamak, hıyanettir.1925
Yeni nesil, en
büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların
yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 1924
Türk milleti
kahramanlıkta olduğu kadar, istidat ve liyakatte de bütün milletlerden
üstündür. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez
âbidesidir. Bu eseri meydana getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun
Başkumandanı olduğumdan daima mesut ve bahtiyarım. 1927
Hiçbir sözümde
milletime karşı geri alma durumunda kalmadım. Onları söylerken bir hayal
peşinde koşan gibi, hayal şakıyan bir şair gibi değil, onları söylemekliğim bu milletteki kabiliyet unsurlarını bilmekliğimden idi.1923
Milletimiz çok
büyüktür. Hiç korkmayalım. O, esaret ve aşağılığı kabul etmez.1919
Türk milletinin
istidadı ve katî kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan, ilerlemektedir.
Türk köylüsünü
'Efendi' yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez İnsaf ve merhamet
dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez; millet ve devlet şeref ve
bağımsızlığı temin edilemez.1927
Mesuliyet yükü herşeyden, ölümden de ağırdır.1915
Dünya üzerinde
yaşamış ve yaşayan milletler arasında demokrat doğan yegâne millet Türklerdir.
1937
Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir
olmamıştır. Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine
canımı vereceğim.1937
Dolayısıyla ya istiklâl, ya ölüm! 1920
Ne mutlu "Türküm" diyene.
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir
türlü öğretemedim.
Yurtta sulh, cihanda sulh.
Memleketin efendisi hakiki müstahsil olan köylüdür.
Doğruyu söylemekten korkmayınız.
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir.
Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu
yeterlidir.
Türkiye Cumhuriyeti mutlu, zengin ve muzaffer olacaktır.
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.
Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.
Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri
zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler
kazanmaya devam edeceğiz.
Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı
ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım"
diyebilenindir.
Egemenlik verilmez, alınır.
Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
Öğretmenler: Yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır.
Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı
varolmalarının yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır.
Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.
Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal
olmuş bir milletiz.
Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde sarsılmaz bir
bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur.
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden
mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir
muameleye lâyık sayılamaz.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben
milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile
dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın
her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin,
haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin
özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım
vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu
iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim.
Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple
milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri
icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı
olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim.
Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan
vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında
zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine
kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru
olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.
Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle
milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz.
Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz
herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka
milletlere yem olurlar.
Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli
onur sebep olmuştur.
Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak
için kendinde kuvvet bulacaktır.
Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin
milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili,
dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini,
yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller
boyunduruğundan kurtarmalıdır.
Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa
uygun olması lazımdır.
Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine
mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya
yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim
olunamaz.
Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet
yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında
kalmaya mahkumdurlar.
Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi
olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl
küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların
kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın,
hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki,
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz.
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için
yeterlidir.
Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz.
Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.
Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri,
gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz,
ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış
bulunuyoruz.
Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan
ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her
vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan
mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini
ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin
yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil,
omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski
devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları
taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline
koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız,
hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya
mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.
Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk
Milletine canımı vereceğim.
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz.
Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan
sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni
nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte
parola budur.
Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır.
Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.
Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız
dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla
ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan,
yorulmadan yürüyecektir.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları
kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan
en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören
gerçek alimler çıkabilir.
Müsbet bilimlerin temellerine
dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden
terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil
yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.
Mualimler! Yeni nesli,
Cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve
yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve
fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.
Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını
keşfetmemiştir.
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en
fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.
Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir
ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün
güzellikleriyle gelişir.
Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan
köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve
layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi
siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.
Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha
kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.
|